ÂDİYÂT SÛRESİ
سورة الزلزال
Kur’ân-ı Kerîm’in yüzüncü sûresi.
Mekke döneminde Asr sûresinden sonra nâzil olmuştur. Medenî sûrelerden olduğu da söylenmiştir. Ancak konusu ve üslûbu itibariyle Mekkî sûrelerin belirgin özelliğini taşımaktadır. Yeminle başlayan sûrelerden olup on bir âyettir. Fâsıla*sı elif, dâl ve râ (ا – د – ر) harfleridir. Adını, ilk âyette geçen âdiyât kelimesinden almıştır. Müfessirler âdiyât kelimesini genellikle, “soluk soluğa koşan savaş atları” olarak anlamışlardır. Esasen âdiyât, “hızla koşmak, seğirtmek” anlamına gelen ve at, deve gibi koşan hayvanlar hakkında kullanılan adv (عدو) kelimesinin ism-i fâil müennes cemidir. Sürekli olarak savaşa koşup düşmana hücum eden askerî birliğe ve akıncılara da adiy veya âdiye denilir. İkinci âyetteki kadh kelimesi ise “taşlı yollarda at nallarından çıkan kıvılcımlar” veya “baskın sonrasında kamp yerlerine geri dönünce geceleyin orada yakılan ateş” diye tefsir edilmiştir. İkrime’den gelen bir rivayete göre kadh, kılıç ve mızrak çarpışmalarından çıkan kıvılcımlardır, vuruşmanın şiddet ve dehşetiyle ilgili bir mecazdır.
Sûrenin ilk beş âyeti, kıyameti andıran bir savaş sahnesini canlandırmaktadır. Bu beş âyet, “uğultulu sesler çıkararak hızla koşan, kıvılcımlar, ateşler saçan, sabah erken baskınlar yapan, tozu dumana katan, düşman birliklerini kuşatıp onlara cepheden saldıran” cesur gazilerin Allah katındaki değerlerini ilân ve şanlarını yüceltir; müminleri de böyle olmaya teşvik eder. Daha sonraki âyetler, genelde insanoğlunun nankör ve menfaat düşkünü olduğuna dikkat çeker. İnsanın kendisinin de yakından şahit olduğu bu özelliğinin ona bir değer kazandırmayacağını, aksine ilerde başına iş açabileceğini ima eder. Nihayet sûre, insanların bir gün yeniden dirilip Allah’ın huzuruna döneceklerini ve esasen Allah’ın hepsini bütün yönleriyle bildiğini hükme bağlayan âyetlerle son bulur. Böylece sûre, Allah yolunda canlarını bile feda etmekten çekinmeyen inanmış ve fedakâr insanlarla en küçük bir çıkarı için başkalarının hakkını çiğneyen, aç gözlü ve nankör insanlar arasındaki çelişkiyi, inançları ve mânevî değerleri uğruna mücadele edenlerle, hak hukuk ve mukaddesat tanımadan toplumu kemirenler arasındaki farkı gözler önüne serer.
Bismillahirrahmânirrahîm.
1) Vel adiyati dabha
2) Fel muriyati kadha
3) Fel muğırati subha
4) Fe eserne bihı nak’a
5) Fe vesatne bihı cem’a
6) İnnelinsane li rabbihı le kenud
7) Ve innehu ala zalike le şehıd
8) Ve innehu li hubbil hayri le şedıd
9) E fe la ya’lemü iza bu’sira ma fil kubur
10) Ve hussıle ma fis sudur
11) İnne rabbehüm bihim yevmeizin le habir
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1- O harıl harıl koşular koşan.
2- Çakarak da ateşler saçan.
3- Ve sabahleyin baskın basan.
4- Derken savurup da bir toz duman.
5- Bir derneği o demde ortalayan: kuvvetlere kasem eylerim ki.
6- Pek nankördür o insan Rabb’ine.
7- Ve o kendi şâhiddir buna.
8- Ve o sevdiği için serveti katıdır, çetindir ona.
9- Fakat bilmeyecek mi? Deşlidiği zaman o kabirdekiler.
10- Ve derildiği zaman o sadırdakiler.
11- O gün o Rableri onlara elbette habîrdir.
Ebû Ubeyd’in Fezâ’il’inde el-Hasan’dan yaptığı rivayete göre, Resûlüllah (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«İzâ zülzilet sûresi, Kur’ân’ın yarısına ve ve’l-âdiyat sûresi de (diğer) yarısına denktir.» (Şevkanî, Fethülkadîr: 5/481)
Diğer yandan Muhammed b. Nâsır’ın Atâ b. Ebî Rebah (ra) den merfuân yaptığı rivayette, İbn Abbas’ın (ra) şöyle dediği nakledilmiştir:
«İzâ zülzile sûresi Kur’ân’ın yarısına; ve’l-âdiyat sûresi de Kur’ân’ın yarısına, kul huvallah sûresi de Kur’ân’ın üçte birine muâdil (eşdeğerde)dir.» (Şevkani, Fethü’l-kadir: 5/481.)
Adiyat Sûresini bir kere okumak, Kur’ânın yansını okumuş gibi sevab almaya sebeb olur. (Hadis-i Şerif).
Adiyat, sûresini üç kere okuyan kimse, kendisini nazar değmesinden korumuş olur. Çünkü nazar vardır ve haktır. Nazardan korunmak için bir çok sûre ve duâlar vardır. Âdiyat sûresi de nazar için okunan sûrelerdendir. Âyetel Kürsi, Fâtiha sûresi, Felak ve Nâs sûreleri de nazar için okunan sûrelerdendir. Uykusunda korkan kişi, yatmadan önce 7 kere okumalıdır. Bu sureyi yazıp da üzerinde taşıyan kimse, korkularından emin olur ve kendisine rızık kapıları açılır.
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Her kim Adiyat suresini okursa, kendisine Müzdelife’de sabahlayan ve orada bulunan topluluğa şahid olan kişilerin sayısınca on hasene verilir.”